27 Aralık 2012 Perşembe

Blogumun 3.yaş günü uğuru

Bir insan olur da benim kadar dalgın olur..Niye böyle oldum ben yahu ya da hep mi böyleydim! Blogumun dün 3. yaşına girdiğini twitterda duyurmuştum.Sonra bir de bakarım ki blogum dün değil bugün 3. yaşına girmiş..Ufak çapta bir şoke olduktan sonra (Hıncal'ım "şok olunmaz şoke olunur" der onu da antiparantez belirteyim) .

Dün;


Haha 27 Aralıkmış ya blog yıldönümüm,esefle kınıyorum kendimi,kocam yıldönümümüzü 1 gün önce kutlasa cinayet çıkardı,napim ben şimdi kendimi

şeklinde tweetmekten de kendimi alamadım..

2009 yılının 27 aralığında başlamıştım blog yazmaya ilk yazımın konusu "Hayatta sahip olduğunuz en değerli şey DURUŞUNUZDUR.idi.

Veeeee derken bugüne geldik..

Ben hep sevdim bloguma yazmayı amaaaa kah vakit buldum kah bulamadım..Hele son zamanlarda iyice zamana darlanıyorum..Yazmak güzel şey, paylaşmak da öyle, daim olmasıdır dileğim..

Ben uğurböceklerine tutkunum, onların yeri ayrıdır ben de..

Dolayısıyla bunu iyi bilen bir sevgili arkadaşımdan geldi blogumun 3. yaş pastası...Zarif dostuma buradan selam eder, inceliklerinin devamını dilerim:) İyi ki varsın:)


Yaşasın blogum ...

Yaşasın uğurböcekleri..

An itibariyle 3. yılında 1687 izleyenimle devam derim bloglamaya..

3 yılda blogumda 178205 sayfa görüntülemesive718 yayınım olmuş...

Bazen uslu uslu bazen, en yaramazından ama hep istekle yazmaya devam..






26 Aralık 2012 Çarşamba

SİZİN İÇİN SANAT PROJESİ



SİZİN İÇİN SANAT PROJESİ

UNICEF Türkiye Milli Komitesi yararına hayata geçen ve
tanınmış ressamların orijinal eserlerini 59 - 95 TL gibi çok uygun fiyat aralığında sanatseverlere ulaştıran bir sanat projesidir.

Bu amaçla, katılımcı sanatçıların 13 x 18 cm ebatlı imzalı orijinal eserlerini, “herkesin” kolayca erişebileceği yegane mecra olan internet kanalıyla ve bunun yanında düzenlediği nokta etkinlikleri ile satışa sunmaktadır.


  
ESERLERİN SUNUMU

Projede yer alan tüm eserler tek örnek ve orijinaldir.
Üzerinde sanatçısının imzasını, arkasında sanatçı biyografisini içeren bilgi etiketi ve UNICEF Türkiye Milli Komitesi katkı etiketi taşır.

Projede yer alan eserler, 21,5 x 26 cm ebatlı, beyaz ve sade bir paspartu ile ve koruyucu jelatin kılıflı olarak hazırlanmaktadır. Bunun nedeni, mümkün olan en uygun fiyatla sanatsevere ulaşabilmektir. Eserleri dosyalama usulü biriktirerek, koleksiyon oluşturmak isteyen sanatseverler için bu sunum oldukça güvenli ve rahattır. Eseri duvarında görmek isteyen alıcılara ise, eserin renk ve doku özelliklerine uygun yeni bir paspartu ve çerçeve yaptırmaları ayrıca önerilmektedir.

Kurumsal hediyelik seçeneği olarak da ilgi gören Sizin İçin Sanat koleksiyonu, talep doğrultusunda özel çerçeveli, özel kutulu veya
isme yazılı etiketli olarak da hazırlanabiliyor.


SANATÇILARIMIZ KİMLERDİR?

Sizin İçin Sanat projesi,
2010 yılının Kasım ayı itibarıyla 24 sanatçı ile web sitesinden satışa başlamıştır. Bugüne kadar projemize, yerli ve yabancı 100’ün üzerinde sanatçı katılmıştır. Pek çok katılım talebi ise değerlendirme aşamasındadır. Katılımcı sanatçıların isimleri http://www.sizinicinsanat.com internet adresinde görülebilir.

Katılımcı sanatçılarımızda aradığımız kriter, belli bir sayıda kişisel sergi açmış veya karma sergilere katılmış olmak ve sanat çevrelerince genel asgari kabul görmüş olmaktır. Bu temel şartları sağlayan sanatçımızın eserleri web sitemize eklenerek satışa sunulmaktadır.

Katılımcı sanatçılarımızın tarz, teknik ve konularına dair hiç bir kısıtlama ve yönlendirmede bulunulmadığı gibi, sitede eserlerini sergilemek amacıyla maddi veya manevi hiç bir karşılık da beklenmez.

Sanatçı sayısının küçük bir yüzdesini geçmemek üzere, genç ve nazaran deneyimli olmayan sanatçılar da prensip olarak projeye katılabilmektedirler.


 NEDEN UNICEF?

Dünyanın bütün koleksiyonları; toplayıcıları veya satıcıları için değil,
aslında sonraki nesilleri olan çocuklar içindir.

Koleksiyonerlik, toplamaya layık görülen değerleri bir araya getirerek, gelecek nesillerin onlara bakarak bir vizyon devralmalarını amaç edinmiş, idealist bir uğraştır...

Amacı para kazanmak değildir. Samimi bir koleksiyoner, en içten duygularla bir sonraki neslini düşünerek, kendi hayat görüşünden ve toplumsal mirasından bir kesiti onlara aktaran kişidir. O halde,
dünyanın tüm koleksiyonları çocuklar içindir.

Onlara daha nitelikli koleksiyonlar aktarmak faydalı olabilir. Ancak bizim amacımız, onlara koleksiyonerlik fikrini ve heyecanını miras bırakmaktır.

Real Collection Sizin İçin Sanat Projesi, ülke sınırlarını aşmak isteyen bir projedir. Tüm dünya sanatçılarının ve toplumlarının katkısını elde edip, tüm dünya çocuklarına bu mirastan paylarını dağıtmayı amaçlarken, varlığını yanımızda hissetmeyi arzu edeceğimiz yegane yol arkadaşımız UNICEF olabilirdi.



Burberry Yılbasi Koleksiyonu


Kalite anlayısı ve tasarımları ile moda dunyasina yon veren Burberry, 2013 senesini karsılarken sevdikleriniz icin birbirinden farklı hediye seçenekleri sunuyor.

Burberry Yılbasi Koleksiyonu’na hem kadınlar hem erkekler icin hazırlanan birbirinden sık aksesuarlar agırlıgını koyuyor: Burberry check desenli atkıların yanında  sezon çizgileri ve renklerinde eldivenler, kemerler, cüzdanlar, yüzükler, kravatlar ve Ipad kılıfları herkes için ideal hediye seçenekleri oluşturuyor.

Koleksiyonda yer alan bebek ve cocuk kıyafetleri ise daha kucuk yaşlardan stil sahibi olmaya aday miniklere yeni yılda Burberry şıklıgını getiriyor.

Öyle güzel şeyler varki bayıldım, bayıldım...





24 Aralık 2012 Pazartesi

Yılbaşı Gecesine Işıltı Katacak Tek Taş Kolye Assos'tan Hediye!

Assos yılbaşı gecemize ışıltı katıyor. Şimdi her kadının rüyası olan ve zarafetle yaratılan tek taş kolye Assos’un bizlere yılbaşı armağanı oluyor. Sevdiklerimize Assos’un birbirinden özel ürünleri ile renkli bir yılbaşı sürprizi yapmak için 1-31 Aralık tarihleri arasında Assos mağazalarına gittiğimizde; 1000 TL ve üzeri alışverişlerimize çok şık bir tek taş kolye Assos’tan hediye! Kampanya hakkında detaylı bilgi www.assosdiamond.com’da, Assos ışıltısı bu yılbaşı da yanımızda!

Videoyu da buradan izleyebilirsiniz.

www.facebook.com/assosonline

twitter.com/assosdiamond


 assos yilbasi 
Bir bumads advertorial içeriğidir.

22 Aralık 2012 Cumartesi

Dergilerden ilgimi çeken 3-5 şey


Bu bluzun arkasındaki kurdela olayını çok sevdim..


Çok şeker....


Ayağım yazın ne rahat ederdi bunun içinde..


DIY' cılara gelsin bu mini el çantası..


Enteresan işler bunlar..


Yaka işi böyle zarif olmalı..


Şekerler dimi?


Miniseverlere..:)


Bu kolyeden istiyorum..





16 Aralık 2012 Pazar

Oğlum hasta olur, biz evde kalırız

Bugün oğlumun boğazı ağrıyor sayın okur..Dolayısıyla ben de İstanbul'a gidemiyorum..Gitseydim şayet uğrak noktalarım Bostancı Green Park Otel'deki Mini Süper Star Çocuk Şenliği,Kadıköy Caddebostan Kültür Merkezi'ndeki kitap fuarı uğrak noktalarım olacaktı.Veee sonra biraz alışveriş noktaları takılacaktım, olmadı.

Dolayısıyla evdeyiz bugün..Oğluma sabah, akşam seninle "Dün akşam oynadığımız oyunu oynayalım mı?" dedim.

"Hayır o oyun olmaz, ben onda hep yeniliyorum" dedi."Ama ben o oyunu çok seviyorum" dedim."O zaman oyunun bazı kısımlarını geçelim" dedi."Ben de öyle zevki çıkmaz, o zaman şöyle yapalım, sen yenene kadar oyuna devam edelim" dedim.Bu çok hoşuna gitti, oğlum Bir Koç çocuğu, yenilmeye katlanamıyor, gerekirse bu uğurda hileye de başvuruyor.


Oyun yukarıda gördüğünüz Disney's Dergisi'nden..


İşte bu oyun..Evde bu tür oyunlardan bir çok var, ve ben en az oğlum kadar severek oynuyorum..

Bu arada oğlum anne onu öyle yazma, böyle yaz diye bana editörlük yapıyor, bir de boğazı iyileşse....

Benim korkum o yenene kadar sabah olur mu?:)

5 Aralık 2012 Çarşamba

Hindistancevizli kahveli bisküvi topları



Malzemeler:
1 paket sade veya kakaolu kare bisküvi
1 yemek kaşığı eritilmiş tereyağ
1 çay bardağından 1 parmak eksik süt
1 yemek kaşığı tepeleme pudra şekeri
1 çay bardağı dövülmüş ceviz veya fındık içi
1 tatlı kaşığı kakao veya yarım çay kaşığı kahve
2 yemek kaşığı hindistancevizi

Yapılışı:
Bisküviyi rondodan geçirin.Bir kaseye aktarın.Tereyağı,süt, pudra şekeri,dövülmüş fındık içini,kakao ve hindistan cevizini ekleyerek yoğurun.Ceviz büyüklüğünde parçalar kopararak hindistan cevizine bulayın.Afiyet olsun.

Aşçınız bendenizin notu=Bisküvileri çok da un gibi yapmayın, biraz dişe dokunur olsun ki yerken kıtır kıtır etsin.En azından ben böyle seviyorum, kopardığınız bisküvi toplarına çok da bastırmayın hamurvari olmasın.Bu tür tatlıları hemen servis etmeli ki bisküvi sütü çok da soğurup hamurlaşmasın.Kahve tadını siz kendinize göre ayarlayarak katın, keskin bir kahve tadı olmasın.(Hahaha aşçınız da değme aşçılara taş çıkartacak neredeyse...:)

Ben bu topcanları dün akşam büyük oğlumu  bugünkü Türkçe sınavına hazırlarken mola sırasında yaptım.Sonra kardeşiyle ikisine mutfakta sizi bir sürpriz bekliyor dedim, bir süre sonra mutfağa girdiğimde bütün topcanların oğullarımın midesinde yer aldığını anladım tabağı boş görünce, tekrar yapar mısınnnn anneeeee lütfenlerine ise kulaklarımı tıkadım, başka bir gün diyerek....Bir dahaki sefere 2 kat yapmalıyım..




2 Aralık 2012 Pazar

Maydanozlu ekmeklerr


Tarif Ayşe Tüter' den.Kimbilir hangi tarihte hangi gazeteden kesip sakladım tarifi, deneme fırsatı ise bugün yakalandı.

Malzemeler: (4 kişilik)
1 adet kepek ekmeği
1 Çorba kaşığı tereyağı
100 gram beyaz peynir
1 demet maydanoz
1 adet yumurta
Kırmızıbiber

Yapılışı=
1 adet kepek ekmeğini dilimleyin.1 çorba kaşığı tereyağını ekmeklere paylaştırın.Ayrı bir yerde 100 gram beyaz peynir,1 demet ince kıyılmış maydanoz,1 adet yumurtayı çırpın.Ekmeklerin üzerine sürün.Üzerlerine kırmızıbiber serpin.Önceden ısıtılmış 200 derece fırında 15 dakika kadar pişirin.

Aşçınız bendenizin notu=Ben kepek ekmeği yerine buzdolabında bekleyen bayat ekmekleri değerlendireyim dedim.Ayrıca dersane saati yaklaşan oğlumun haydi anne bana yetişmeyecek hızlandırmasıyla apar topar yaptım dolayısıyla fotoda da gördüğünüz alalâde görüntü ortaya çıktı.Ama tadı harika, yemesi çıtır çıtır kesinlikle tavsiyemdir.Çocuklarınızın severek yiyeceği bir kahvaltılık ekmek çeşidi olduğunu söyeleyebilirim.Arzu edenler ekmeklerin üzerine dilimlenmiş domates de koyabilirler..Afiyet olsun..



29 Kasım 2012 Perşembe

Garanti'den Erkin Koray'lı Reklam

Geçtiğimiz günlerde yayınlanmaya başlayan Erkin Koray’lı Garanti reklamlarını görmüşsünüzdür. Hani Erkin Baba’nın bateristine “Madem telefon cebinde olma şaşkın, Garanti Cep Şubesi’ni kullan şaşkın.” dediği. Reklam Erkin Baba’nın efsanevi şarkısı “Şaşkın”ı hatırlatmasının yanı sıra tüm bankacılık işlemlerini Garanti Cep Şubesi’nden kolayca yapabileceğimizi söylüyor. İlk olarak 2007 yılında wap.garanti.com.tr ile hizmete giren Garanti Cep Şubesi’nin bugün iPhone, iPad ya da Anroid telefonlara özel geliştirilen uygulamaları ile pek çok platforma özel hizmet sunuyor. Mesela alışveriş sırasında kredi kartına para yatırmak gerekiyor, hemen Garanti Cep Şubesi’ne giriyorsunuz, anında işlemi gerçekleştiriyorsunuz. Garanti Cep Şubesi’ni kullanırken bağlantı ücreti ödemiyorsunuz. Hatta Cep Şubesi’nden işlem yapmak da ücretsiz. Cep Şubesi’ni telefonunuza ücretsiz indirmek için CEPSUBESI yazıp 3342’ye mesaj atmanız yeterli. Gelen link’e tıkladığınızda uygulama iniyor ve Cep Şubesi’ni kullanmaya başlıyorsunuz. Bununla birlikte 30 Kasım’a kadar Garanti Cep Şubesi’ne girenler 20 iPhone, 20 iPad ve 20 Samsung Galaxy S III’ten birini de kazanma şansını yakalıyor.

Detaylı bilgilerle birlikte yorumlar #mademtelefoncebinde hashtag’inde ve www.garanti.com.tr’de.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

24 Kasım 2012 Cumartesi

Bu kış için dolaplarınızda Promod'a yer açın!

Fransa’nın en büyük kadın giyim markalarından Promod, Fransız şıklığı ile 54 ülkeden sonra, şimdi Türkiye’de.


Zaman sınırı olmayan tasarımlar da, en modern tasarımlar da Promod mağazalarında. Okula veya işe, konsere veya davete, sinemaya veya gezmeye giderken Promod’un slim pantolonları, Viktoryen bluzları, Barok esintili elbiseleri, şık paltoları, baskılı tshirtleri, deri çantaları, bootileri ilk elinize gelen parçalar olacak!


Kendinize daha fazla zaman ayırabilin diye, dolap başında harcanan saatleri Promod sizin yerinize azaltacak. Dolabınızı açtığınızda elinizin ilk gittiği parçalar artık Promod olacak!


Günümüzün modern kadınlarına, günün her anına uygun şık ve dikkat çekici seçenekler sunan Promod mağazaları Nişantaşı ve Buyaka Avm’de.




Bir bumads advertorial içeriğidir.

20 Kasım 2012 Salı

Ve nihayet Büyükada

Hep gitmek isteyip de bir fırsatını bulup da gidemediğim bir yerdi benim için Büyükada..

Hatırla Sevgili dizisini hatırlar mısınız? Önceden romanlardan, hikayelerden aklımda yer eden Adalar bu defa bu dizi ile gitmeli dediğim yerler arasında iyice yerini almıştı..

Nihayet kısmet bu yaşımda, bu Kurban Bayramı'naymış..

Ahahah şimdi bayramda Adalar' a gitmek deyince "Gittin atların elini öptün geldin" şakasını oluşturuverdi alt benliğimde..:)


Arabamızı Kartal'da bıraktık, ve Kartal'dan vapura bindik...


Sabahın erken saatinde güneşin denize vuruşunu kaçırmak istemedim..



Bu çantamı çok  severim, markası Kipling'dir. Rengi siyahdır ve çok rahat ve kullanışlıdır, ama güneş vurunca rengi atıvermiş gibi çıkmış:)..Jeans Mavi'nin, geçen yıl almıştım, çok severim..


Vapurdan deniz dalgaları şahane görünüyordu..


Kartal'a bir bakış...


Bu martı dostları simit atıyordu martılara, onlar da yaklaşıp yakalamaya çalışıyordu simidi, ama ben o sahneleri bir türlü çekmeyi beceremedim..







Ve Büyükada'ya ayak basmaca...Devamı sonra olsun olur mu?

7 Kasım 2012 Çarşamba

Ayşe Kulin'in Gizli Anların Yolcusu


Ayşe Kulin'in ilk okuduğum kitabı Sevdalinka'dır..Sevdalinka'yı Leyla 'nın peşine okumuştum.Böylece Bosna Savaşı'nda yaşanılanlara dair yeterince bilgi sahibi olmuş ve yeterince üzülmüştüm.

Gizli Anların Yolcusu ise yazarın 2. kitabıdır okuduğum.Kitaptaki İlhami Bora arasındaki münasebete değinmeyeceğim, zira yeterince değinildi.

Ben Ayşe Kulin'in anlatım dilini seviyorum..Ticari zekasına da hayranım onun..Satacak kitabı yazmasını iyi biliyor.Zaten kendisi de söylüyor "kitaplarımın çok satmasını elbette isterim" diye..Kısacası elitist bir yazar hiç değil.Hem kim karşılıksız emekten yanadır günümüzde..

Ama ben yazarın elitist olanını da seviyorum..

Mina Urgan 'Bir Dinozorun Anıları' 70 küsur baskı yaptığında, rahmetli Şakir Eczacıbaşı'na telefonda, 'Kitap yetmiş küsur baskı yaptı; acaba nerede yanlış yaptım?' demiş...Bunu okuyunca vay beeee olmuştum..

Gizli Anların Yolcusu bana göre bir hayatı yaşamadan onu en iyi biçimde okuyucuya aksettirebilme dalında başarılıdır.

Son sözüm şudur ki; "Siz siz olun ruhunuzun diğer yarısını yanlış yerlerde aramayın olur mu?":)



23 Ekim 2012 Salı

126 yazarlı Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı 3 Kasım 2012'de Yitik Ülke Yayınları'ndan çıkıyor!




"Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı"

Takıntılar Üzerine, Sosyal Medyanın Gücüyle Hazırlanmış 126 Yazarlı Çılgın Bir Kitap

Büyük ilgi gören 90 yazarlı "80'lerde Çocuk Olmak Kitabı" ve 111 yazarlı "90'lar Kitabı"ndan sonra, yazarlarının tamamını sosyal medya üzerinden seçen 126 yazarlı ilgi çekici bir kitap daha: "Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı". Kadir Aydemir yine Yitik Ülke Yayınları için hazırladı.

Bu kitapta benim de acizane olarak bir tuhaf alışkanlığım yer alıyor..Bizde tuhaflık bitmez ben şahsen kitabın 2. serisini de bekliyorum:)

Kitabın kapak arkası tanıtım metni şöyle:

Hangimiz normaliz, hangimiz tuhaf? Neye göre, kime göre? –Gülmeyin. Peki ya insanlık gerçekten de “bütünüyle kuşkuda”ysa? Hayat denen oyuna devam ediyoruz, devam ederken birbirimizi ne kadar tanıyoruz dersiniz? Bir insan bir insanı ne kadar, nereye kadar keşfedebilir? İşte bu kitapta anlatılan her şey, belki de “Beni hiç tanımıyorsun!” alt başlığımızı destekliyor. Türkiye’den 126 yazarın bir araya gelip oluşturduğu, yazar Kadir Aydemir’in projelendirdiği “Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı”nı okurken birbirinden ilginç insanların en bilinmedik huylarını öğreneceksiniz. 126 kişilik dev yazar kadromuzda Cem Özer, Ece Gürsel, Bihter Dinçel, Elif Ezgi Uzmansel, Ahu Akkaya, Ece Dorsay, Ece Pirim, Nilay Örnek, Arya Su Altıoklar, Tolga Akyıldız, Ferhat Uludere, Göksel Bekmezci ve Onur Behramoğlu gibi değişik dünyalardan, farklı meslek gruplarından pek çok sanatçı, yazar, şair, gazeteci, komedyen, karikatürist, avukat ve doktorun yanında öğrenciler, ev hanımları, anneler- babalar, oyuncular, mühendisler, işsizler, yapayalnız insanlar ve âşıklar da var. 126 kişinin gariplikleriyle de bitmiyor kitap, “Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı”nda dünyanın en ünlü isimlerinin takıntıları nelermiş onları da öğreneceksiniz.

O güzel şiirinde “Sakın şaşırma!” demişti hani Orhan Veli…

Gerçekten de tüm bunlara hazır mısınız?

Bu kitap elinizden düşmeyecek ve burada anlatılanlar rüyalarınıza bile girecek…

Bakın, iyi düşünün… Sayfalarda yazılanları okuduktan sonra bizden sakın nefret etmeyin!

Şaka bir yana, dilden dile anlatılacak çok keyifli bir yolculuk sizi bekliyor. İyi okumalar!

Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı, Hazırlayan. Kadir Aydemir, Yitik Ülke Yayınları, Kasım 2012
www.yitikulke.com - www.yitikulkeyayinlari.com
Twitter: @yitikulkeyayin - facebook.com/yitikulkekitap

Bu kitapta benim de acizane olarak bir tuhaflığım yer alıyor..Bizde tuhaflık bitmez ben şahsen kitabın 2. serisini de bekliyorum:)
   
Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı'nda İlginç ve Benzersiz Takıntılarıyla Yer Alan Yazarlar

İçindekiler

13 │ Hangimiz Normal ki? / Kadir Aydemir
15 │ Hunili Dünya / Begüm Akıncı
17 │ Hangisi Tuhaf Hangisi Olağan? / Adil İzci
19 │ Atın İntikamı / Ahmet Akdeniz
21 │ Girintileri Çıkıntıları Saymak / Ahu Akkaya
23 │ Patlıcanı Kıçından Isırmak / Ali Ünal
25 │ Serçeparmak / Alper Akdeniz
27 │ Altı / Alper Kaya
29 │ Ayağa Takılan / Altan Alkan
31 │ Buğuya Yazmak / Ardagül Yıldız
33 │ “Tek” Olsun Benim Olsun! / Arhan Ertan
35 │ Suçlu Oje / Arya Su Altıoklar
37 │ Kıvırgan / Asmin Singez
38 │ Tayt ve Sele / Aydan Çelik
41 │ Sihirbaz Hayaller / Aydan Öksüz
43 │ Diş İpi Kıvamında / Aydın İleri
45 │ Bıdık / Aysun Aktaş
47 │ Üç Kere Yıkanmazsam Eğer / Ayşegül Erdoğan
49 │ Geç Kalmak Değil Niye Geç Kaldığın Tuhaftır / Ayşegül Tabak
51 │ Kare Kare Yollar Taştan, Sen Çıkardın Beni Baştan / Banu Özkan Tozluyurt
52 │ Tuhaf Olan “Can”dır / Başak Yener
54 │ Deligasyon / Begüm Akıncı
56 │ Bir Tanrı’yı Bir de Beni Sakın Unutma / Begüm Seyrek
58 │ Batılın Ahını Aldım / Bengü Türköz
60 │ İplik Toplayıcı / Betül Dursun
62 │ Haftu Zıya-Antifaşist Çekmece / Betül Kanbolat
64 │ Bünyemin Adaleti / Bihter Dinçel
66 │ Ver O Çorabı Bize Evlat! / Bilge Hakan
68 │ Bir Alışveriş Bir Değiş / Birsen G. Tarhan
69 │ Sıraya Dizmek / Bozkurt K. Yılmaz
71 │ Tuval Duvarlar / Burçe Gürsel
73 │ A(lı)şığım / Cem Özer
75 │ Kutu / Cenk Burduroğlu
77 │ Siz Su’sar mısınız? / Ceren Akıllıoğlu
79 │ Saç Kurutma Makinesiyle Gönül Bağım / Çiğdem Eren Kiziroğlu
81 │ “Yırt At” Deme Bana! / Deniz Batu Ebinç
83 │ “Damak Zevki” Diye Yazılır “Tuhaf Tatlar” Diye Okunur / Dilara Mete
85 │ Ağzınıza Mukayyet Olun! / Dilek Neşe Açıker
86 │ Elinde Makas Varsa… / Dilvin Yücebarlas
88 │ Alışkanlık mı Kafa Ütüleme mi / Ebru Ergünay
90 │ Kamuko Netsret, Kamşunok Netsret / Ece Dorsay
92 │ Zemin Kaygansa Deodorantsız Çıkmam Abi! / Ece Göktay
94 │ Milimetrik Hiza / Ece Gürsel
96 │ Korku Yok! / Ece Pirim
98 │ Bir Battaniye, Bir Ayıcık, Bir Ayşe Bebek / Elif Ebru Batı Wibrew
100 │ Telekinezi Üstadı Olsaydım…/ Elif Ezgi Uzmansel
102 │ Fısfıs-ı Ahmer Cemiyeti Kurucusu Ben Zihni Sinir Adam / Erkut Tokman
104 │ Benim Değil, Yanlışlıkla Dökülenin Başarısıdır! / Esra Karaosmanoğlu
106 │ Mesleki Hayaller ya da Hayali Meslekler / Esra Tanrıbilir
108 │ Bir Tabela Sevdalısının İtirafı / Ezgi Atabilen
110 │ Tenis Topu ve Ayak Parmaklarım / Fatih Danacı
110 │ Keçileri Saymak / Feray Demiray
114 │ Asansör / Ferhat Kınacı
116 │ Bira Kapağında Bedava Aramak / Ferhat Uludere
118 │ Sayılar / Filiz Çapar Şahin
120 │ Takıntılar Gecenin Kör Karanlığında Hortlar! / Funda Bilgili
122 │ Atem “Totem” Ben Seni! / Gamze Bal
123 │ Çeyizdeki Küçük Yastık / Gizem Kara
125 │ Ben ve Ayakkabı Bağcıklarım! / Gökhan Altınordu
127 │ Misafire Ne Zaman Gideceğini Sormak / Göksel Bekmezci
129 │ Semi-Klostrofobik / Gözde Aktürk
131 │ Kadınlar ve Yüksek Topuklar / Gülay Özdemir
133 │ Biyolojik Saat / Gülsel Ceren Güneş
134 │ Tatlı Merak / Günsu Yiğitcan
136 │ Koş, Hep Koş! / Hakan Tağmaç
138 │ Çantanın İçindeki Çanta / İlknur Bektaş
140 │ Güne Aynı Şeyleri Yaparak Başlamak / İmge Tan
142 │ Deprem Dede / İrfan Kurudirek
144 │ Ayakkabı Bağcıkları Benim Dilimi Çözer / İsmail Sertaç Yılmaz
146 │ Tuvalet Oyuncusu / Julide Didem Yağbasan
148 │ Çaya Yağ Katmak / Kadir Aydemir
150 │ “Tuvaletin” Bendeki Kısa Tarihi / Kağan Konçak
151 │ Çalınmış Uykum O Çorabın İçinde / Mehmet Özen
153 │ Elim Tende / Meltem Özbey
155 │ Sizi Soyabilir miyim Acaba? / Merve Küçüksarp
157 │ Kıpır Kıpır / Mine Kasman
158 │ Ne “Tuhaf” Yersin İlahi Tuhafiye / Murad Çobanoğlu
160 │ Bardak Tabağı Kuru Olur / Murat Girgin
161 │ Gözlük Gözüme Gözlük Gözüme… / Mustafa Atapay
162 │ Takılma! Zaman Her Şeyin İlacı… / Mutlu Hesapçı
164 │ Yok Artık Lebron James! / Müge Sandıkçıoğlu
166 │ Vampir / Nehir Yılmaz
168 │ Siz Hiç Kendinize Hediye Paketi Yaptırdınız mı? / Nilay Örnek
171 │ Sayılar / Nilgün Üren
173 │ Balon Adam / Onur Akbudak
175 │ Tuhaf Mavi Bir Kuş / Onur Behramoğlu
177 │ Çift Sayılar / Orhan Bahtiyar
179 │ Sevilmeyeni Sevmek / Ömer Fikret Şen
181 │ Alışkan Tuhaflıklarım / Ömer Harmankaya
183 │ Kahve İçme, Kararırsın! / Ömür Kurt
185 │ Koleksiyoner / Özge Aslan
187 │ Beni Her Yerde Tanırsınız / Özgür Özkü
189 │ Yazan Ayak Parmakları / Öznur Altıntaş
191 │ Bir Tuhaf Yazmak / Pelin Özer
193 │ Muck!.. / Pınar Gözpınar
195 │ Diyetteyim / Pınar Karadede
197 │ Aranan Poşet Hırsızı / Püren Ödemiş
199 │ Panda Olmuşum Haberim Yok / Rayka Nayır Güven
201 │ Gazete Çöplüğü / Reyhan Ordulu
203 │ Gereksiz Meşguliyet / Seda Yiğitcan
205 │ Bu Kız Deli Olacak! / Sedef Özkan
207 │ Yan Yana / Sefa Tunç
209 │ Yaralı Dudakların Hikâyesi / Selen Serdaroğlu
211 │ Şeytanla Pazarlık / Selgin GB
213 │ Ne Okuyorsunuz? / Serdar Tütün
215 │ “Kızım, Ayakkabılarını Bağla, Düşersin Sonra” / Sevde Kaldıroğlu
217 │ Sarı Hapishanem ve Limon / Sevgi Karaca
219 │ Plakalara Takılan Hayatlar / Sibel Bahçetepe
221 │ Üzüm Sirkesi / Sinem Koyun Muştu
223 │ Okurun Mimik Performansı / Suavi Kemal Yazgıç
225 │ Kura’nın Adaleti / Sultan Komut
227 │ Sümük / Şahin Özbay
229 │ (K.K.K.K.K.) / Şenay Tanrıvermiş
231 │ Vat İz Metriks Ulan! / Tevfik Giray Tayyar
233 │ Gidememenin Tuhaf Hafifliği / Tolga Akyıldız
235 │ Ahtapotlar! / Tuğçe Kılıç
237 │ Bir Oğlak’ın Suyla İmtihanı / Tunca Çaylant
239 │ Takınç / Tülin Dursun
241 │ Çizgi Romanla Uçmak, Konmak / Ümit Kireççi
243 │ Nasıl Yani? / Vadi Çiçekli
245 │ Nişasta Kafası! / Yaren Aygen Demir
247 │ Peçetem Olmadan Asla / YeşimAğaoğlu
249 │ İsimlerle Zamanda Yolculuk / YeşimGökmen
251 │ Sekbançat Falı / Yeşim Simla Resmor
253 │ Para Para Para / Zeynep Sarsılmaz
255 │ Bugün Ne Giysem? / Zeynep Sipahi
257 │ Ertelenmiş Ceza / Zeynep Tüzün
259 │ Tarihi Alışkanlıklar ve Takıntılar Tutanağı / Güncem Topçu Güzel

18 Ekim 2012 Perşembe

Benden akrobat olmazdı!

Bu yıl şehrimde düzenlenmiş olan 23 Nisan Uluslararası Çocuk Şenliği Eğitim ve Eğlence Fuarı'nda Çin akrobasi topluluğunun yapmış olduğu gösterilerden çekmiş olduğum bir kaç fotoya rastladım az önce foto arşivimde.. 





Ben burada omuzlara çıkan olaydım, çıktığımla yeri boylardım emin olun..




Hele şurda Allah esirgesin ne şekilde yere düşerdim kimbilir?



Bu kızcağız da masayı çeviriyor tek ayağıyla yani havaya atıyor öbür ayağını yakalıyor masanın, benim masa artık kafamı gözümü bir güzel dağıtıverirdi..


Velhasıl sayın okur halime şükrediyorum..Bu gözterinin tamamını izlemedim, ama daha sonra Paris sirki fotolarını paylaşacağım sizinle esas zaten benden bir akrobat çıkmayacağına orada karar vermiştim..



UNUTMA

Öleceğimiz son günden bugüne bir perspektifle bakacak olsaydık,kararlarımız çok farklı olurdu.(Leadbeater)